Hindi, bilindiği gibi tavuktan biraz daha büyük yapılı, eti için beslenen bir kümes hayvanı türüdür. Özellikle Hristiyan âleminde Şükran Günü sofralarının baş yemeği olan hindi eti, düşük kalorili, besin değerleri açısından zengin ve büyükbaş ile küçükbaş etlerine göre daha az kolesterol içermesi açısından önemli ve sık tüketilen bir et türüdür. Hindi etinin yağ oranının düşük olması, protein ve mineral yönünden son derece zengin olması, doyurucu ve kalp dostu bir et olması nedeniyle sağlık açısından önemli faydaları bulunmaktadır.

Hindi eti, demir, çinko, fosfor ve magnezyum açısından zengin bir kaynaktır. Özellikle çinko içeriği, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, vücuttaki yaraların daha çabuk iyileşmesi ve yağ, protein ile karbonhidratların rahat sindirilmesine yardımcı olan önemli bir mineraldir. Hindi eti, yüksek protein içeriği sayesinde uzun süre tok tutar ve düşük kalori içeriği ile sağlıklı kilo vermek isteyen diyet yapan insanlar tarafından tercih edilir.

Hindi eti, triptofan adı verilen bir amino asit içerir. Triptofan, insanlarda mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin üretimine katkıda bulunur. Bu nedenle, hindi eti tüketimi insanlara mutluluk verebilir.

Hindi eti, B3 (Niasin) vitamini içerir. Bu vitamin, karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesine yardımcı olur ve niasin maddesi kalp damar hastalıklarının tedavisinde önemli bir rol oynar.

Hindinin eti, B12 vitamini açısından da zengindir. B12 vitamini, kansızlığı (anemi) önler ve hücre gelişimine yardımcı olur.