Karanfil, çok eski zamanlardan itibaren bilinen ve hastalıkların tedavisi için kullanılan bir bitkidir. İçeriğindeki antiseptik, antibakteriyel, antifungal ve antiviral bileşikleri sayesinde vücudun sıcaklığını artıran ve enerji vererek dinç tutan bir bitkidir. Karanfil, içeriğinde barındırdığı kalsiyum, potasyum, sodyum, manganez, karbonhidrat, hidroklorik asit, demir ve B6 vitamini gibi birçok önemli mineral ve vitamin sayesinde hemen hemen her gün tüketmemiz gereken bir şifa kaynağıdır. Ayrıca karanfil, omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini içermesiyle de dikkat çeker. Karanfil denildiğinde akla ilk gelen özelliklerinden biri, diş ağrılarını hafifletici etkisidir. Ayrıca ağız kokusunu önlemesiyle de bilinir. Soğuk algınlığı, grip, nezle, ishal ve kusma gibi rahatsızlıkların tedavisinde de etkilidir. Karanfil, eugenol adı verilen güçlü bir mikrop öldürücü madde içerir.

Karanfili sadece hastalıklara karşı değil, aynı zamanda çaylara katıp sakinleştirici etkisiyle de tüketebiliriz. Evlerimizde de karanfil, yemeklerin vazgeçilmezi olarak bilinir. Yiyeceklere tat ve koku vermek, çeşniyi artırmak amacıyla toz haline getirilerek kullanılabilir. Karanfil, oldukça kolay bulunabilen bir bitkidir ve bu sebeple hemen hemen her yerde temin edilebilir.

Karanfil, aynı zamanda sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur ve mide bulantısını azaltır. Sinir sistemini rahatlatarak uyku kalitesini artırabilir. Ayrıca, balgam söktürücü özelliği ile öksürük ve balgam sorunlarını hafifletir. Karanfil yağı, cilt bakımında da kullanılabilir; sivilce ve akne tedavisinde etkili olabilir.

Karanfilin aşırı miktarda tüketimi, kanın pıhtılaşmasını geciktirebilir. Bu durum, karanfilin içeriğinde bulunan eugenol maddesinin kanı inceltici etkisinden kaynaklanır. Bu nedenle karanfili fazla miktarda tüketmemek ve doktor tavsiyesi ile kullanmak daha doğru olur.